HANCI
Yorgun bir yolcu geldi bilmem kaçıncı
Oturdu karşıma daldırdı tabağa kaşığı
Nereden gelmişti ne arıyordu burada
Verdiğim bir testi suyu içti kana kana
Ne işin var bu garip ellerde diye sordum
Dedi : bir sevgiyi yitirdim onu arıyordum
Şöyle bir doğruldu sildi alnındaki terleri
Sonra kontrol etti arabanın tekerlerini
O zaman anladım gelmişti doludizgin
Atlara yem ver dedi onlarda çok bitkin
Dayanmaya çalıştı omzuma sevimli bir edayla
Çık dedim istirahat et yukarıda
Arkasından baktım iri alımlı biri
Sırtında soğumamıştı hala teri
Böyle biri nasıl olur da terkedilir
Şaşırdım böyle biri nasıl onun arkasından gelir
O heybetli bir şekilde yukarı çıktı
Ben yeme doyurdum suladım atları
Sonra bir yolcu daha geldi yorgun
Çaresiz aranıyordu pek suskun
Karanlıkta sanki bir yıldız gibi parladı
Gözlerimde büyük bir aşkın kıvılcımları çaktı
Gelen bir kızdı kalbim coştukça coştu
Nasıl oldu da gönlüm birdenbire ona vuruldu
Otur dedim önce nefes al dinlen
Yolcuların en güzeliydi şimdiye kadar gelen
Sarı saçları dalga dalga esiyordu
Mavi gözlerine baktıkça beni benden alıyordu
Hancı dedi bir yer ver rahat edebileceğim
Güneş doğmadan bu diyardan gideceğim
Sesi gürül gürül içime akıyordu
Gülen yüzü ruhumda derin bir yer ediyordu
Koştum, ona odaların en güzelini seçtim
Biraz nem kokusuna rağmen hala kendimde değildim
Yavaşça O'da geldi arkamdan girdi içeri
Bir öpücükle teşekkür etti haydi artık git dedi
Güneş doğmadan kalktım bende büyük bir heyecan
O uyanmış gidiyordu baka kaldım arkasından
Odasına girdim yatağına bir not bırakmış
Beni sevince boğdu aynen şöyle yazmış
Ben bir ceylanım uçarım ilden ile
Ben bir bülbülüm konuşurum tatlı dille
Bu diyar bana çok güzel geldi
Seni sevdim beni yine bekle''
Odaya kokusu yayılmış kendimden geçtim
Birisi bağırdı sonra, sıcak bir çay içeceğim
Aşağı indim baktım bizim yorgun yolcu
Haklısın dedim hemen bul gel onu
Aşk dedi bir hayattır insanı yaşatır
Seven kalpler değişik bir yaşam iksiri taşır
AB
